Metroda ilerlerken gördüğüm bir Armine reklamı ile durakaldım. Bir cabrio, üstü açık araba, iki kapalı genç kız ve slogansız sunulan bir marka: Armine.
Tercüman'ı yazarken bir tipleme gerektirdiği için 'İslamcı moda dergileri'ni alıp incelemiştim. Hafiften aşinayım. Ama burada başka bir şey var. Dikkat çekici bir ilan.
İlk akla gelenler basit ama not edilesi: yeni zenginler, çok zenginleşenler, devlet denilen ve büyük belediyelerle, taşeronlarla, türlü uzantılarla vd.leriyle de birleşen ve parti yapısı ile kılcallanan Türkiye'nin o en büyük işvereninin yarattığı fazlaların kabuğuna sığmamalar, İslamcı bujuvazi, vs vs...
Peki neden iki kapalı kız da, veya iki eşarplı kız mı demeli, ya da arabanın markası neyse artık iki x'li [Porsche?] kız, veya iki zengin kızı ya da salt iki zengin kız da, yola bakmıyorlar da sağa sola bakıyorlar! Sürücü dahil kimse yola bakmamakta. Düz okuma: gözleri dışarıda! Bu dışarıdalık elbet ilk anlamıyla flört amacıyla dışarıda diye de okunabilir, ama bir o kadar da alışveriş için gözleri dışarda diye okunabilir: arabayı aldım, eşarp da bende, peki şimdi ne alabilirim!?
Cemaat-AKP çatışması gölgesinde okuma: kızlardan biri Gülenci biri iktidar yanlısı o yüzden biri sağa bir sola bakıyor, bir tür küslük anı bu!...
İyi de neden kimse yola bakmıyor: çünkü artık arabayı sürmeye gerek kalmadı, otomatik pilotta gidiyor otomobil. Otomobil uçar gider gitmesine ancak sağda solda türlü cazip nesneler, hayatlar, olasılıklar da geçit töreni yapmakta. İşte onlarla etkileşime girmek gerek.
Bu bir 'özgürleşme' de belki: otomobilde erkek yok, iki kız, piyasa yapmaya çıkmışlar, ana caddede bir aşağı bir yukarı gidercesine, veya gezmeye çıkmışlar, turluyorlar. Kimbilir belki de ellerine kına yaptırmaya gidiyorlar Dubai'de uzmanlaşmış ve haftada bir gün lüks bir mekanda seçkin müşterilerine hizmet veren işinin ehli bir kınacıya. Huqqa?
Bu fotoğraf rüzgarda arabanın uçuştuğu klasik -60'ların? 50'lerin?- Hollywood karelerine atıfla kurgulanmış bir sahne kuşkusuz. Oradaki haz öğesine, maceraperestliğe, olaylara tekerlekleri sürmeye bir atıf. Bir de tabii aynı Hollywood karesinin çağrışımı eşarbın rüzgardan uçup gitme ihtimalidir. Tesettürlü kız 'iyi hayat'a hızlı girdiğinde böyle bir ihtimalle flörtleşebilir elbette.
İyi hayat vizyonu hep devrilen iktidardan aynen alınıyor neredeyse. Düşen aristokrasinin son günlerini iyi hayatın zirvesi belleyen burjuvazi gibi tıpkı, tarihte.
İki kız da yola bakmıyorlar, bir başka düz okuma: kaza yapacaklar!
Kuşkusuz reklam bize bu kızlardan biri olma ihtimalini satıyor. Ama aynı zamanda yol kenarında olup da bu kızların gülümseyen bakışlarını yakalama ve el sallama, göz kırpma, merhabalaşma, dikkatlerini çekme belki onlara birşeyler satma veya onlarla bir ilişkiye geçerek iyi hayata bir ucundan bulaşma ihtimalini de satıyor.
Yani yeni zenginlerden biri veya orta karar bir avantanın uzak ortağı olmasanız da yapacak en iyi şeyin günün iyi hayatını takip etmek olduğunu söylüyor.
Biz sonuçta metroya binmek üzereyken görüyoruz bu ilanı (başka yerlerde de yayınlanmıştır muhtemelen de ben kendi tanıklığımdan hareket ediyorum). Yerin altındayız. Toplu taşıma içindeyiz. İçimize çektiğimiz fantezi şu olmak durumunda: metrodan çıkacağız ve bu araba gülümseyen, ilgili, makbul ve imrenilesi sahipleri eşliğinde salına salına önümüzden geçecek!
Dolaştıkları, içinden geçip gittikleri mekanın çok belirgin bir adreslenmesi olmaması da bundan değil mi? Her yerde olacağı varsayılabilir bu geçişin. Metrodan belki de son durakta ineceğim ve orada beni yeni bir inşaat, yeni bir bulvar, yeni bir Hollywoodvari geçiş bekliyor olacak!
Cabriolu kızlar şunu da söylüyorlar: bu fazla babalarla elli kere umreye gidilemez! Başka bir şeyler yapmak, başka bir yerlere gitmek gerek bu paranın hakkını verebilmek için. Sözgelimi, iyi hayatın içinden tıpkı bir korku tünelinden geçiyormuşcasına, otomotik pilotta, geçmek gerek... Ama tabii korkacak hiçbir şey yoktur iyi hayatta, her şey naylondandır o kadar...
Hatta, belki, kazadan sonra bile!..
izleyici ile göz göze gelmemek için de yanlara bakıyor olabilirler, hem "özgürlük" hem de "iffet" birarada!
YanıtlaSileldivenleri es geçmişsiniz. onların da okunması gerek.
YanıtlaSil"para elinin kiri işte"