ben Istvan Örkeny'nin Bir Dakikalık Öyküler'ini arıyordum kitapçılarda geçtiğimiz günlerde örneğin. kasaya veya danışmaya yaklaştığımda nasıl bir alttan alma içindeyim; kitabın adını, yayınevini, böyle dünyanın en bilinmez şeyini isteme kaprisiyle karşılarına geldiğimi kabul edercesine ve mahcubiyetle açıklıyorum. tabii bu tuhaf isteğim layıkını buluyor ve kitap hiçbir kitapçının stoğunda gözükmüyor. neredeyse özür dileyerek uzaklaşıyorum! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder