7 Eylül 2010 Salı

pardon bi john zorn alcaktım---

şimdi John Zorn dinlerken aklıma geldi, geçenlerde beyoğlu mephisto'da ben kasanın civarlarındayken biri geldi kasadakilere böyle pat diye "pardon, John Zorn var mı?" gibisinden bir giriş yaptı! şaştım kaldım. takdir de ettim. böyle yapmak gerek. D&R'a girip, kasaya yaklaşıp direkt "bir Kekeme Türk Şiiri lütfen," diyeceksin mesela...

ben Istvan Örkeny'nin Bir Dakikalık Öyküler'ini arıyordum kitapçılarda geçtiğimiz günlerde örneğin. kasaya veya danışmaya yaklaştığımda nasıl bir alttan alma içindeyim; kitabın adını, yayınevini, böyle dünyanın en bilinmez şeyini isteme kaprisiyle karşılarına geldiğimi kabul edercesine ve mahcubiyetle açıklıyorum. tabii bu tuhaf isteğim layıkını buluyor ve kitap hiçbir kitapçının stoğunda gözükmüyor. neredeyse özür dileyerek uzaklaşıyorum! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder