6 Aralık 2009 Pazar

Sungur Savran'ın bugünkü Radikal 2'de çıkan Örsan Öymen-CHP_Atatürk yazısı ne kadar da iyiydi. evet gayet önemli bir nokta: mesele ilerletilmeli, daha kapsamlı bir dönem eleştirisiyle birleşmeli. ama yazının sonlarında ve aralarında da hep dediği şey, bu sorgulamaların bir sosyalizme evrilme lehine yapılması. sosyalizm-anarşizm, her neyse, bir tür radikal siyasete evrilmenin fiili karşılığı meselesi biraz muğlak tabii bugün, o konuya girmemiş. herhalde girmenin yeri de değildi. ama bu bir mesele...
Aleviler ve Kürtler ve herkes radikal sol siyasetlere kaysın tekrar, sol-sağ çatışması çatışmaların en iyisiydi! diyor. haksız değil. ama hangi teoriyle, sosyalizm durduğu yerde durduğu teorileriyle durumdan çıkış sunmuyor ki? sunsa işletecek özneler birşekilde ortaya çıkardı, olay öznelerin yetersizliğinden tıkanıyor olsa bu yetersizlik bu kadar kalıcı olur muydu?

Gandi estetiğinin CHP'deki çöküşü bence çok ağır oldu. partinin kendini yenileme ihtimali tümden bitti. bu belki de hayırlıdır -daha fazla anti-CHP bir hat gerekiyordur bugün, ama anti-CHP derken ezbere bir pozisyondan bahsetmiyorum, Savran'ın dediklerini de içeren, deşen bir bakış gerekli.

bir sonraki Özalist iktidarımız MHP mi olacak yoksa?

*Karayazı'daki Enis Akın-Kekeme Türk Şiiri söyleşisi güzeldi. sayı 8 eylül ekim 2009. her dediğine katılmıyorsun ama iyi konuşmuş Enis.bir sahiciliğin teorisini çatmaya çalışıyor sanat alanında. şiir özelinde. erdemli duruşla işleyen, savaşmanın itibarını geri kazanmaya uğraşan, muhalifliği yeteneklilik ile birlikte olmazsa olmaz kılarak bir ideal şair portresi çiziyor: yetenekli ve muhalif, sorgulayıcı, çatışmalardan kaçınmayan aksine onları estetik hamleler ve erdem arayışlarıyla birleştiren, diğerkam, kendi şiiri kadar şiirin kendisini de gözeten (ve Türk şiirini), politika'nın a'sından anlayan ve sahicilik imkanlarını kovalayan biri...

şu sözüne bayıldım: "bir sahtelik imkanı daha"
bunu birşeylerin başlığı yapmayı hayal ettim hemen, ne acı bir şiir ne güzel bir alçaklık öyküsü başlığı olurdu bundan! veya olur demeli... belki yaparım...

cuma duymaz'ın söyleşisinde eksik kalan tek şey şu: Kekeme Türk Şiiri kitabının kendisinin daha fazla tartışılması gerekmez miydi böyle bir söyleşide?
kitap hakkında yazı da yazdığımdan herhalde, öyle bir merakla daldım çünkü ben yazıya, ama bulamadım o yönde yeterli malzeme. kekeme kavramının genel bir tanıtılışından hemen sonra şiir ve şiirimiz üzerine sohbete geçiliyor. halbuki mesele ne bileyim can yücelin baba-oğul anlayışına dair yorumların, psikanaliz kavramlarının ve metodlarının kullanılışının, bunların neye denk geldiğinin, vsnin tartışılması ne iyi olurdu. daha basit bir şey söyleyelim: bu kitapla Enis ne yapmıştır? ne yapmak istemiştir ve ne yapmıştır? türk şiiri hakkındaki yorumlardan oluşan literatür içinde bu metinler nasıl bir farklılıkla nasıl bir yerde durmaktadırlar, bu yer hakkında neler söylenebilir eklenebilir ve tartışılabilir? vs vs.
ersun Çıplak'ın enis yazısı da küçük bir dosya tadı vermiş. daha uzun olsaymış keşke, argümanlar başlangıç aşamasında kalmışlar gibi...
dergide en çok Feriz Şahin şiiri etkiledi beni. güçlü bir yanı var. biraz basit biraz açık ama birden hakiki ve muallak.
"Feriz'in ırmağı" adı.

*Ferzan Özpetek'in Mükemmel Bir Gün filmi üzdü beni. sevdiğim Özpetek hizasının altında buldum. eğer böyle filmler de yapacaksa daha çok film yapmasını isteyeceğim, Woody Allen gibi, ilişkilere her sene her sene dalmasını, vasat filmlerden oluşan bir dönemini birden esaslı bir filmle kesmesini...

benim için en birincisi hala Cahil Periler galiba... ama ben Karşı Pencere'yi de iyi bulmuştum...

*ikidir Fener maçlarını Kadıköy'de izliyorum ikidir kaybediyoruz!
nedir bu böyle!? artık her Fenerli gibi bende uğur falan mı yapsam...
Kadıköyde bir daha Fener maçı seyretmesem mi?
ne Fasıl yaradı ne Akdeniz...
halbuki nasıl da hoş bir keyiftir...
acaba Olimpiyatta seyretsekdik kazanır mıydık?
:)

*Simruy Tüzün'e ne oldu? Serpent Yumurtası'ndan sonra bir daha birşey yayınladı mı?
ne yapıyor?
merak ettim gogollayayım dedim kitabın 50 milyon tane kitapçı adresi linkinden başka bir şey bulamadım. tek bir kitaba bu kadar çok link... kişinin kendisi arama motorlarının zor seçtiği bir yerlerde herhalde...
Sibel Tüzün'le ilgili şeyler bile çıktı.
akraba olabilirler mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder