18 Ocak 2009 Pazar

şimdi blog işinde garip bir mantık var, hem en son yazılan gün en önde üstte olmak durumunda, bu tabii...
hem de kronolojik okunabilsin isteyebiliyor insan -ve bu anlaşılan gayrıtabii..
sonuçta günlük günü gününe okunduğunda kronolojik okunmaz.
dahası günlüğün günü gününe okunması fikri zaten imkansız. bu ancak blog olur ve peki blog nasıl okunur? rasgele?...
kronolojik okunması da saçma...
aslında okunması bile garip. günlük saklanır bulunup gizlice okunur.
blog ortada, salınıyor. sekiyor, belirip kayboluyor, anlamını verip alıyor. orada ele geçirilecek bir derin anlamı yok. burada şimdi oluşan ve de bir başka linke sıçramayla saklanacak bir anlamı var, bir değil de bir-çok.
amaaannnn, diyorum :)
saklanmak diyorsak ajda pekkan dinleyelim, Saklanbaç'a hastayım zaten...
Ajda Pekkan - Saklanbaç (1967)
http://uk.youtube.com/watch?v=DjqBTPE3UIU
aa ne oldu dun sabah, ubu web'den indirdiğim Frans Zwartjes'in Birds One kısa filmini seyrediyordum, (ubu'dan film indirmenin bir yolunu yeni buldum da. fakat yavas.) ama bayaa sabahın köründe. filmdeki kuş sesine pencereden kuşlar cevap verdi...
http://ubu.com/film/zwartjes_birds.html

özlemişim Loughborough'nun kuşlarını. ada kuşları, neler düşünür kimbilir...
geçen sene baharda hele ne çok dinledim onları, arada kaydetmeye de kalkıyordum telefona seslerini...
özellikle iyice sınırları zorladıkları tuhaf anlarda...

hastayım sana
dersen
-gecmis olsin
der mujde abla...

bu arada 4 Kadın programındaki tek entelektüelin Müjde Ar olduğu konusunda sanırım herkes hemfikir. Pınar Kür daha çok bir site yöneticisine benziyor, Çiğdem Anad zoraki gülümseyen site sakini, Aysun Kayacı da her an siteden kaçabilir genç kız galiba, taşıyor siteden, taşarak gerilimli bir ilişki kuruyor siteye zaten sığmayan Müjde Ar ile.
Pınar Kür'le Çiğdem Anad memnunlar siteden ve hükümetten (en hükümet karşıtı anlarında dahi).

şimdi düşünüyorum da O... Çocukları filminde Demet Akbağ'ın yerinde Müjde Ar oynasa nasıl olurmuş acaba? Demet Akbağ'ya laf yok, çok iyi elbet de, bir merak sadece... birden çünkü gerilerden gelip bugünü titreten birşeyler açıyor kapıyor Müjde Ar ya...
acep eksende birşeyler kaydırır mıydı...

bu arada Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile'nin sözlerine dikkatimi çekiyor Neval...
Neval, Neva ile Nerval arasında bir isim sanki...

hayatta yazdığım ilk yazıda (ve sansürlenmişti intihara teşvik ediyor okurları diye Nişantaşı Anadolu Lisesi dergisi tarafından, derginin adını unuttum) Nerval'den sözediyordum...

1 yorum:

  1. Kronolojik okunması hiç de saçma değil. Ben şu anda tam da bunu yapıyorum. Sabaha karşı uyandım, Mülksüzler'in İngilizcesi yok bende, oradaki bir cümlenin peşine düşmüştüm google'da, o sırada ne dövmesi yaptıracağımı buldum, yıllardır düşünür dururdum halbuki, sonra nasıl oldu bilmiyorum, galiba queer teorisinden ekşi sözlük üzerinden birgün'deki yazılara oradan da cemal süreya'nın y'sini nüfusuna geçirmiş süreyyya evren bloguna (bloğuna mı yoksa?)düştüm. Arap baharı hakkındaki yazıyla aşka gelince(ben hep okuma gecikmeliydim zaten)2009 yılının ilk yazısından başladım, devam ediyorum.

    genellikle Pürüz, zaman zaman da Yonca

    YanıtlaSil