Hrant Dink'i anma numayisleri sirasinda atildigini gorunce sloganimizin bir kez daha dusundum, dikkatimi cekti birden, normalde gecip gider oyle ama bu kez bir dakka ne diyoruz ne demis oluyoruz bunu diyerek moduna girdim.
'Butun Devletler Katildir!' sloganindan bahsediyorum.
simdi bu sloganin en guzel yani yurtdisindaki zulumleri protesto ederken yerel zulum makinalarinin anlik bir ortunmeden faydalanmasina mahal vermeme refleksini yayginlastirmasi. Hele ki bu yabanci zulum makinalari bir de bizim oz be oz zulum makinamizin oteki addedebildigi devletlerse. Mesela Yunanistan. Yunanistan'da polis siddetini protesto etmek icin Yunan konsolosluguna gitmenin veya Yunan devleti aleyhine herhangi bir sey yapmanin Turkiye konjonkturundeki kaygan anlami malum. boyle bir protestoyu solda tutmak icin ekstra caba gerekiyor. benzeri bir durum Israil protestolarinda da gecerli. Israil'in Gazze operasyonuna tepkilerin kolaylikla irkci veya anti-semitik formlar alabildigi cokca soylendi. Filistin yanlisi herhangi bir protesto eyleminin toplumun 'yuzde 99'unun destegini arkasina alacagi imasi da vardi. iste bu tip durumlarda sahneye 'Butun Devletler Katildir!' cinlamasiyla cikmanin kendine gore bir degeri var. hemen cunku akla bir dakka bizim devlet de katil sadece onlarinki degil vurgusunu sokuyor, pesi sira, iblis devleti melek devletlerle dize getiremezsiniz, devlet milletinin hepsi ayni bokun soyu, baska bir numaraya guvenmelisiniz, mesela kendinize, veya bize, vurgusu geliyor. (veya bize dedim ama tabii anarsizm profesyonel devrimcilerin temsiliyeti ustlendigi bir sey degil, oyle bir ima ancak gene de alttan akiyor.)
ayrica estetik bir yani da var: anarsistler bir fark yaratmis oluyorlar. etraftaki devletci solcularla karistirimayalim ablalar abiler biz gelemeyiz bu devlet islerine postasi da hafiften konuluyor.
buraya kadar guzel.
yerel milliciliklerle devletciliklerle ayrisma cizgileri netlestirildi, anarsizmin farkina dair merak da uyandirabilecek bir tanitim ve vurgu yapildi, devlet odakli olmayan siyaset ne ola ki sorusu havaya salindi vs.
fakat tam da bu donemec donuldukten sonra bir bosluga dusuluyor.
sloganda 'politik mudahale'yi korelten birseyler var.
(o yuzden de sagina soluna birseyler ekleniyor zaten, dikkat cekicem birazdan)
bir cinayet davasinda arka siralardan ayaga kalkip heyecanla "butun insanlarda oldurme icgudusu vardir" diye bagirdiginizi dusunun...
insanlik hakkinda bir degerlendirme mi yapmis olursunuz?
yoksa katil icin hafifletici bir sebep gostermeye calisiyormus gibi mi gorunursunuz.
mesela kurbanin yakinlari bu tepkinizi nasil karsilar -dogru bizde de var oldurme icgudusu ve simdi aktive etmenin tam zamani diyerek ustunuze mi atlarlar acaba...
Freud hakkinda bir tartisma baslatmak istediginizi dusunup size konusma hakki verilmesini talep mi ederler yoksa...
veya ayni mahkemede katilin yalani yakalandi, siz gene arka siralardan firliyorsunuz: "her insan yalan soylemistir!"
e dogru, soylemistir. fakat, eee?
ne demeye calisiyorsun?
belirli bir politikasizligi dogurma riski yok mu bunun?
Israil Gazze'yi vurdugunda herkes mesrebine gore bundan dunya siyaseti adina bir sonuc cikarir ve bulundugu yerden pozisyonunu alir. politik tutumun esasinda bu vardir. "devlet milleti iste, bunlarin dedesi de katildi, torunu da katil" diye soylenmek belirli bir esitleme uzerinden giderek her durumun kendine ozgu politik niteligini tartismaktan ve spesifik tavirlar almaktan kacmak olmuyor mu? (Kivilcimli'nin ileriye kacmak dedigi seye de tam denk gelmiyor bu, yana kacmak diyelim mi?)
televizyon seyreden apolitik teyzeler de hani derler ya "of of her gun baska zulum". hani sanki kacinilmaz bir kotuluk silsilesi, engellenemiyor, bir orda bir burda patlak veriyor. yapcak birsey yok yaziklanmaktan baska...
bakamiyorum haberlere diyenler olur...
bakmak istemiyorum...
Belirli bir anda belirli bir olay oluyor, mesela Yunanistan'da bir polis bir genci olduruyor (ardindan anarsist ayaklanma cikiyor) veya Ingiltere'de 7 temmuz bombalamalarinin hemen ertesinde bir polis bombaci sanip alakasiz bir Brezilyaliyi metroda vuruyor (ardindan yas tutuluyor ve sorusturma suruyor).
iki devlet cinayeti vakasi.
ama etkileri farkli.
hani 1996'da da holigan siddetiyle Kadikoy 1 Mayis'ini ayni kefeye koyan 'siddet karsitlari' gibi...
televizyondan akip giden korkunc olaylari belirli bir reddetme, dahil olmama ve kavramama ile izleyen benden gecmis artikcilar vdleri gibi -ne korkunc olaylar cocuklara kiydilar mi diyecegiz...
bu duyarlilik tipiyle belirli bir ulkedeki hakim siyasi degerlerin kiskacindan kurtulamazsiniz.
turkiyede vurulan filistinli cocuklarin istirabini yureginde hissetmek mesru, o yuzden herkes hissediyor. israilde mesru degil, bir suru ulkede de yari-mesru, soguk veya temkinli yaklasilabilen bir olay.
turkiyede de bir numayiste pat pat vurulup oldurulen Kurt cocuklarinin dramini yureginde hissetmek mesru degil. onlarin acilarina soguk ve temkinli bakmak mesru.
evi bombalanan cocuklari kursuna dizilen filistinlinin anlatisi turkiyede otomatikman bir insanlik drami. israilde temkinli yaklasilmasi gereken bir anlati. devlet yetkililerince oldurulmus kacirilmis iskenceden gecirilmis gomulmus Kurtlerin anlatilari da Turkiyede mesru degil, temkinli yaklasilmasi gereken anlatilar statusunde bunlar.
Gazze operasyonunun Turkiye kamuoyunda ve medyasindaki karsiligi ile Batidaki arasinda cok buyuk fark var bilindigi uzere.
ve de bazen Turkiyede soyle diyen bir ciglik: nasil gormuyorlar, nasil bakmiyorlar, insan acisi var burda, ciplak insan acisi, nasil dunya ayaga kalkmiyor, ahh...
bunu diyen Turklere hah iste demek geliyor icimden, iste bu, insanlarin yillardir Ermeni katliami konusunda size bakarken hissettikleri tam da buydu, Kurt mevzusunda hissettigimiz tam da buydu size bakarken, tam da bu saskinlik...
fakat bir dakka Ermeni meselesinin asli astari soyle, onlar da az hasarilik etmediler, veya bir dakka delikanli orda dur, Kurtler de vatan hainliginden tut masumlarin kanina uzanmaya kadar az sunu bunu etmediler, simdi o baska bu baska dedigini hayal edelim birinin bana su anda...
hemen o kisiye sesleniyorum: hah iste tam bu, Israilde de insanlar ayni haklilik duygusuyla bunlari diyorlar su anda...
soylemler catisiyor her yerde...
mesela denebilir ki her insanda oldurme icgudusu vardir diyen kisi bir potansiyelden bahsediyor, bizse bir olgudan bahsediyoruz. Butun devletler cinayet isleyebilir degil, butun devletler bizzat katildir diyoruz. yani hepsi cinayetlerini coktan islediler. (bu anlamda butun devletler -elini kolunu sallayarak aramizda dolasmaya devam eden- katillerdir, demek gerekiyor belki de)
eyvallah.
sonucta gercekten de her devlet, o ya da bu sekilde birilerinin oldurulmesinde birinci dereceden rol almistir, kesin bu. ya savasta oldurmustur, ya polisiyle vurmustur, ya kazayla oldurmustur, ya iskenceyle oldurmustur, ya ucaktan denize atmistir, ya topraga gommustur, ya kursuna dizmistir, ya vincle asmistir ya da baska birsey yapmistir. kisacasi, olume sebebiyet de vermistir dogrudan fail de olmustur.
tamam.
tamam da ya o zaman birisi de 'Butun Halklar Katildir!' diye slogan atarsa.
yalan mi?
butun devletlerin katil oldugu bir olguysa butun halklarin katil oldugu da bir olgudur.
cinayet islememis halk var midir?
ne demeye calisiyorum, aslinda politik bir ifade degil bu 'devletlerin hepsi katildir ' ifadesi demeye calisiyorum. demagojik yani guclu. butun halklar katildire cevrildiginde bu niteligi goze batiyor.
butun halklar katildir butun devletler katildir eyvallah da simdi ne olacak, simdi biz ne yapacagiz, bak adam girdi vurdu, oburu de bir sey diyor, kim hakli, hakikat bambaska bir yerde mi, durum nedir...
100 yilda neden bu gerileme oldu diye dunyaya da soruyorum. 100 yil once ispanyadaki fransadaki devrimciler dunyanin her yerindeki devrimci anti-kolonyal vs hareketlerden haberdar olabiliyorlardi. bugun bunca iletisim caginda bu kopukluk neden?
Hands off Iraq (Elinizi Irak'tan Cekin) protestolarini dusunuyorum mesela. bu protestolara katilan insanlar arasinda Irak'ta bugun kimin kim oldugunu bilen kac kisi vardir?
Irak bugunun aktivistlerine bir bilinemezlik olarak gorunuyor, hic bir umut veya isbirligi yapacak dinamik goremiyorlar, neler olup bittigini kavramak icin cok fazla enerji gerekiyor, bu kadar vakit de yok ayiracak, onun yerine kendi iktidarlarina yonelip Irak'tan elinizi cekin diyorlar.
butun devletler soyutlamasi siyaset yapan bir agizdan cikmis gibi durmuyor. Taliban'in hakimiyeti iyice ele gecirdigi bir bolgede kiz cocuklarinin okula gitmesini yasakladigina dair bir haberi okuyordum. haberde Taliban cinayetlerinin bolgede arttigi, kurbanlarin kimilerinin kafalarinin kesildigi vs de anlatiliyordu. Taliban mesela simdi devlet degil. butun devletler deyince Taliban hakkinda birsey soylemis olmuyorsun halbuki soylemen gerek.
Ingilizler butun ingiliz ciftcileri ve sermayesini kovdu diye Mugambe'yi dunyanin en kotu adami en korkunc diktatoru ilan ediyorlar her gun (gercekten korkunc bir adam olmasi ayri mesele). ama Suudi krali kirmizi halilarla ve sozlesme metinleriyle ayakta karsilaniyor. Suudi demokrasisi Zimbabwe demokrasisine bes bastigi icin degil bu durum belli ki. peki butun bunlara getirilecek anarsist analiz nedir, hepsi birbirinden kotu devletler arasindaki cirkin iliskilerin gorunmesi al birinden vur otekine mi? bu kadar mi? ama peki simdi ne yapilacak? soylenen her soz birseyleri etkiler, bu unutulmamali...
Ingiltereden Turkiyedeki sol entelijensiyaya baktikca Turkiye sol entelijensiyasinin etki gucune hayranlik duyuyorum. Ozur Diliyoruz Kampanyasi gibi bir seyi hayal edemiyorum burda.
butun devletler katildirin yanina yoresine birseyler ekliyoruz demistim, mesela sunlari ekliyoruz: "Affetmeyecegiz! Unutmayacagiz!"
neyi veya kimi affetmiyoruz, cinayetleri mi, her cinayeti mi? her devlet cinayetini mi? hayir. misal ayni gunlerde avustralyada polis tarafindan oldurulen fasist cocuk icin herhangi bir affetmeyecegiz afisi asmamiz sozkonusu degil.
o da gencecik bir delikanliydi di mi. polis geldi vurdu. ama oyle dusunmuyoruz. oyle dusunmememizde bir tuhaflik da yok. cunku siyaseten dogru olduguna ve yanlis olduguna inandigimiz seyler var. yanlis saydigimiz seyleri affetmiyoruz, bunlar oldurse de affetmiyoruz tukurse de affetmiyoruz...unutmuyoruz.
almanyada fasist bir gosteri hazirliginin antifasist zor yoluyla fiili siddet araciligiyla engellenmesi demokratik bir zafer sayiliyor ve aramizda mesru. (sadece aramizda degil hemen butun Bati basininda da mesruydu). insanlar kendi anlayislarina gore bir gosteri yapacaklardi kafalarina vurduk engelledik demiyoruz. dememiz de gerekmiyor. sadece, diyormus gibi yapmayalim...
hersey tanima bakar. tanimlarin ustunde birsey yok. hicbir siddet tanimlarin ustunde degil. tanimlamalar adlandirmalar soylemler konumlandirmalar. hersey bunlarla belirleniyor.
yari Yunan yari Alman bir video sanatcisiyla konusuyordum Zagreb'de, sizin milliyetci Kemalistlere Nazi partisi hakkinda daha fazla bilgi vermek, Turkiye'deki gencligin Nazi donemini daha cok bilmesini saglamak lazim bence dedi bana. sizde Nazi donemi cok az biliniyor o yuzden Kemalistler Nazilerle benzer seyler yaptiklarinda farketmiyorlar...
guldum, dedim tam da bugunlerde Kemalistler sik sik Nazi referansi veriyorlar. ama tersten. yuzde 47 ile iktidara gelen globalist islamci partinin Almanyada Nazi partisinin iktidara gelmesine benzedigini dolayisiyla secimle geldigi icin demokratik bir iktidar gibi gozuken bu AKP iktidarinin esas anti-demokratik guc oldugunu, disardan rejim degisikligi talep ettikleri icin ve secim sonuclarini ikincil addetme egiliminde olduklari icin kendilerinin anti-demokratik gibi gozukmelerine karsin cagdas bir Nazi partisini erken alasagi etmeye calistiklarindan esas demokratik gucun kendileri oldugunu iddia ediyorlar.
burada Kemalistleri haksiz yapacak olan sey mantik yurutusleri degildir. mantik dogru. secimle gelmek bir iktidari demokratik yapsaydi Nazi partisini yapardi. Turkiye'de belki de sanatci arkadasin dedigi gibi Nazi gecmis pek genel kulturde ogretilmediginden 'secimle gelen iktidar' lafi surekli bir dokunulmazlik ortusu gibi kullaniliyor liberaller vs tarafindan Kemalistler de buna ifrit oluyor. dogru bunlar. dedigim gibi mantikta degil problem, tanimda.
eger AKP'nin bir Nazi partisi iblisliginde oldugu kesin olsa en demokratik tutum ertesi gun darbeci guclere katilmak olurdu. ama bakalim bu tanim ikna edici mi? firtina orda kopuyor.
secimle gelmis sekerek gelmis farketmez, bu oyunun Nazi partisi kim? Hitler kim? olay bu sorunun etrafinda donuyor. karsi tarafin Hitler oldugunu ispat eden kazaniyor...
bu arada naif Yunan sanatci arkadasim (yari-Yunanliktan tam Yunanliliga terfi ettirdim onu iki paragrafta:) tabii Kemalistlerin Nazi tarihinden bihaber naifler oldugu yorumunda biraz naif de bulunabilir. hele ki 40li yillar dusunulurse, ironik dahi denebilir buna...
butun devletler katildir sloganinin yine de en basta saydigim artilari var.
ote yandan bir kardes slogan daha var ki onda hicbir arti goremiyorum:
"Butun Devletler Teroristtir!"
bunu diyenin bir terorizm tanimi var mi allahaskina... neymis terorizm?
terorizmin nesnel tek bir tanimi yok. yok oyle birsey. Terorizm kategorisini sol, hele ki anarsizm komple reddetmelidir, terorizm terimleriyle konusmamali dusunmemeliyiz.
'birisinin teroristi digerinin ozgurluk savascisidir!'
iste esas resim bu.
terorist bizim icin bir hakaret degildir. bir ovgu de degildir. ici bos tehlikeli bir kategoridir terorizm. her anlama cekilebilir, her iktidar bulundugu yerden tanimlar.
hele ki teroristi bir hakaret gibi kullanmak, devletlere siz de teroristsiniz ama demek, veya esas terorist sizsiniz demek tam bir felaket.
hele ki global arenada terorist hep ya dostumun dusmani ya da henuz kazanamamis savasci veya kaybetmis savasci anlamlarindadir.
Turkler icin PKK teroristtir baskalari icin ozgurluk savascisi olabilirler, Ruslar icin Cecenler teroristtir Turkler icin ozgurluk savascisi olabilirler. PKK 10 yil once guneydoguda bir Kurt devleti kurmus olsaydi simdi de o devletin basbakani Ocalan olsaydi Ocalan kurtulus savascisi, ulusal kahraman ve devlet adami olmiycak miydi? dunyada bir suru devletin tarihi boyle degil midir? kazanirsan kurtulus savasi diye gecer (cunku sen yaziyorsun artik) kaybedersen terorist olursun(cunku onlar yazmaya devam ediyorlar).
bir de bu teror meror terminolojisini tumden gerilla terimlerini ortadan kaldirmak icin de kullaniyorlar, bu manipulasyona elini kaptiran kolunu da kaptirir aslinda.
silahli orgutler diye bir terim yok mesela gunumuzde dolasimda artik, teror orgutleri var. gerilla partizan gibi silahli savasciyi olumlayan terimler de yok. (partizan zaten esasta bir disko parcasi oldu. eglenceli de bir sarki. tabii biz Fenerliler icin esas kupadan eledigimiz bir takim :)
gerci umdugumuzdan cok daha zor eledik...
Gazeteciligin Dili diye hic bir zaman yayinlanmayan elimde kalan bir kitap cevirmistim, o kitapta direk konuya soyle giriyordu, gazetecilikte ilk is adlandirma stratejileridir. ornekler veriyordu uzun uzun, sirf adlandirma stratejileri ile nasil caktirmadan net politikalar yapilacagina dair...
Affetmeyecegiz! Unutmayacagiz! dendiginde aslinda butun devletler katildirden bir nebze tasiliyor. demek ki ozellikle unutulmayacak fiiler var. affedilmeyecek seyler var. bunlar her devletin ozundeki katilligi disinda, yasanmis belirli bir takim seyler olmali.
evet olmali...
Su anda Gazze'de 'Butun Devletler Katildir!' sloganini atar miydiniz?
neyse.
konu uzuyor, hava karardi Loughborough sehrinde...
baska islerim vardi bugun aslinda, nerden de girdim bu konuya...
a-infostan gelen mailleri okurken girdim tamam. su devletler katildir sloganini bir dusuneyim dedim laf uzadi. daha da 'butun siddetlere karsiyim' konusu vardi ama o da baska bahara...
bir de acikmaya basladim...
birseyler atistiralim isimize bakalim...